25 Haziran 2015 Perşembe

Arjantin’in ‘tribün sarhosları’


Futbolla yatıp futbolla kalkan Arjantin’de maçın sonucunu atılan gol değil tribünlerin etkisi belirler. İşte River Plate’in taraftar grubu "Los Borrachos Del Tablon" grubu da rakiplerin korkulu rüyasıdır. Türkçe anlamı ‘Tribün sarhoşu’ olan bu grubun sarhoşluğu alkolden değil River Plate aşkından gelir.



Arjantinliler, futbolu kendi kimlikleriyle özdeşleştirmiş bir halktır. 'Futbollla yaşamak' deyimi tam anlamıyla Arjantin'de yaşanır. Tarihi boyunca bir sürü savaş gören bu Güney Amerika ülkesi sömürge yıllarının bitmesine yakın tarihlerde futbolla tanıştı. Arjantinliler, sömürgenin getirdiği olumsuzlukları futbola tutunarak aştılar. Günümüzde de futbol, Arjantin kültürünün en temel etkenlerindendir. Buenos Aires'te doğan her Arjantinli'nin bir maç tecrübesi vardır. Herkes kendi doğduğu şehrin ya da mahallenin takımını tutar.

Halkın takımı-zengin takımı
Arjantin'de derbilerde özellikle River Plate-Boca Juniors arasında oynanan Superclasico derbisinde hayat durur. Superclasico'ya özetle bakacak olursak River Plate zengin takımı, Boca Juniors ise halkın takımı olarak gösterilir. River Plate daha çok zengin kesimine hitap ettiği için 'Arjantin'in şımarık çocukları' olarak gösterilir. Fakat River'ın öyle bir kale arkası tribünü vardır ki... Rakiplerin korkulu rüyasıdır bu tribün. Bu tribünde yer alan grubun adı Los Borrachos del Tablon'dur. Türkçe anlamı 'Tribün sarhoşları' olan bu grup River Plate aşkından başka gözleri hiçbir şey görmez.
 İlk olaylar 1996’da başladı
 Los Borrachos aynı zamanda Arjantin'in en korkulan ve vahşi gruplarından biri olarak gösterilir. İlk olayları 1996 yılında Independiente ile River Plate arasında oynanan maç sonrası River Plate taraftarları, bir Independiente'li taraftarı bıçaklayarak öldürmesiyle bu 'vahşi' sıfatını aldılar. 2002 yılında Boca Juniors'la oynanan Superclasico'da Boja 4-0 öndeydi. Maçın sonlarına doğru Boca'lıların alayları üzerine Los Borrachos grubu aradaki parmaklıkları kırarak bir çok Boca'lıyı yaraladı ve içlerinden birini öldürdü.

akemi tehdit ettiler Arjantin futbol tarihinin en başarılı takımı olarak gösterilen River Plate 2011 yılında küme düştü. 110 yıllık tarihi olan kulübün böyle bir hezimet yaşaması şehirde matem havasına neden oldu. Küme düşülen maçtan bir gün sonra başkan Passarella’yı istifaya davet eden afişlerin asılması, bir yöneticinin evine molotof kokteyli atılması ve taraftarın süren öfkesi bir yandan devam ederken öte yandan da kulüp yönetimi için şok bir iddia ortaya atıldı. Kulüp hakkında açılan soruşturmada, River Plate’in küme düştüğü Belgrano maçının devre arasında, yönetimin bilgisi dahilinde takımın en ateşli taraftar grubu Los Borrachos del Tablon lideri ve birkaç taraftarın hakem odasına girerek hakemleri tehdit ettiği iddia edildi. Maçın hakemi Sergio Pezzotta da bu iddiayı doğruladı.

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/spor/arjantinin-tribun-sarhoslari-h91165.html
akemi tehdit ettiler Arjantin futbol tarihinin en başarılı takımı olarak gösterilen River Plate 2011 yılında küme düştü. 110 yıllık tarihi olan kulübün böyle bir hezimet yaşaması şehirde matem havasına neden oldu. Küme düşülen maçtan bir gün sonra başkan Passarella’yı istifaya davet eden afişlerin asılması, bir yöneticinin evine molotof kokteyli atılması ve taraftarın süren öfkesi bir yandan devam ederken öte yandan da kulüp yönetimi için şok bir iddia ortaya atıldı. Kulüp hakkında açılan soruşturmada, River Plate’in küme düştüğü Belgrano maçının devre arasında, yönetimin bilgisi dahilinde takımın en ateşli taraftar grubu Los Borrachos del Tablon lideri ve birkaç taraftarın hakem odasına girerek hakemleri tehdit ettiği iddia edildi. Maçın hakemi Sergio Pezzotta da bu iddiayı doğruladı.

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/spor/arjantinin-tribun-sarhoslari-h91165.html
Arjantin’in ‘tribün sarhosları’

akemi tehdit ettiler Arjantin futbol tarihinin en başarılı takımı olarak gösterilen River Plate 2011 yılında küme düştü. 110 yıllık tarihi olan kulübün böyle bir hezimet yaşaması şehirde matem havasına neden oldu. Küme düşülen maçtan bir gün sonra başkan Passarella’yı istifaya davet eden afişlerin asılması, bir yöneticinin evine molotof kokteyli atılması ve taraftarın süren öfkesi bir yandan devam ederken öte yandan da kulüp yönetimi için şok bir iddia ortaya atıldı. Kulüp hakkında açılan soruşturmada, River Plate’in küme düştüğü Belgrano maçının devre arasında, yönetimin bilgisi dahilinde takımın en ateşli taraftar grubu Los Borrachos del Tablon lideri ve birkaç taraftarın hakem odasına girerek hakemleri tehdit ettiği iddia edildi. Maçın hakemi Sergio Pezzotta da bu iddiayı doğruladı.

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/spor/arjantinin-tribun-sarhoslari-h91165.htmlHakemi tehdit ettiler
 Arjantin futbol tarihinin en başarılı takımı olarak gösterilen River Plate 2011 yılında küme düştü. 110 yıllık tarihi olan kulübün böyle bir hezimet yaşaması şehirde matem havasına neden oldu. Küme düşülen maçtan bir gün sonra başkan Passarella’yı istifaya davet eden afişlerin asılması, bir yöneticinin evine molotof kokteyli atılması ve taraftarın süren öfkesi bir
yandan devam ederken öte yandan da kulüp yönetimi için şok bir iddia ortaya atıldı. Kulüp hakkında açılan soruşturmada, River Plate’in küme düştüğü Belgrano maçının devre arasında, yönetimin bilgisi dahilinde takımın en ateşli taraftar grubu Los Borrachos del Tablon lideri ve birkaç taraftarın hakem odasına girerek hakemleri tehdit ettiği iddia edildi. Maçın hakemi Sergio Pezzotta da bu iddiayı doğruladı.





24 Haziran 2015 Çarşamba

Faşizme karşı omuz omuza! ST PAULİ

Bir tribün düşünün, aslında bir dünya hayali. Onlar bu hayali tribünlerinde yaşatıyor. Devrimcilerin, hippilerin, eşcinsellerin, evsizlerin kısacası kabul görenlerin dışında kalanların takımı ST. Pauli... Antifa kültürünün en önemli temsilcisi....

NAZMİYE KÖSEER
Almanya'nın Hamburg kentinde 25 bin kişilik bir tribünde tüm dünyanın konuşacağı güzellikte işler çıkaran ve bunu sadece tribünlerini sevdikleri için yapan taraftarlar St. Pauli taraftarları. Futbol ve tribün kültürünü seven herkes en az bir kere duymuştur bu efsane grubu... Takımlarından daha çok taraftarları ile gündemdedirler... St. Pauli tamamiyle şehri ile özdeşleşmiş bir takım. Hemen hemen bütün evlerde, camlarda ST. Pauli byrakları asılır. Bu bayraklarda anti nazist işaretler ve semboller görülür.

 
Tribün tamamen anti-faşist
Almanya tribünlerine bakıldığında hemen hemen her kulübün kökeninde Neo Nazi taraftarlara rastlanırken, St Pauli tribünlerinde buna imkan yoktur. Grubun tamamı sol görüşlüdür. Dazlaklar burada kapıdan dahi içeri giremez. St. Pauli'yi diğer sol görüşlü tribünlerden diğer bir özelliği ise üst kimlik olan, eşçinsel, punkçı, evsiz, iş adamı gibi birçok farklı alandan bireylerin de ortak paydası olabilmesi. 
 
'Hepimiz kardeşiz'
29 Mayıs 1993'te Almanya'nın Solingen şehrinde meydana gelen ve bir Türk aileden 5 kardeşin vefat ettiği Solingen Katliamı ile ilgili de St Pauli tribünleri sessiz kalmamıştır. Neo nazi yandaşı 4 kişinin evleri kundaklası sonıcu çıkan olaydan sonra St Pauli tribünlerinde "Faşistleri boş verin, hepimiz kardeşiz" yazan bir pankart açmışlar. Gezi olaylarını da unutmayan St Pauli 'hepimiz çapulcuyuz, Diren Gezi Parkı' pankartları da açarak Gezi'ye destek vermişlerdir.

Homofobiye karşılar
St Pauli'nin en önemli özelliklerinden biri de homofobi ve transfobiye karşı olmaları...2003 yılında kulübün başkanı olan eşcinsel tiyatrocu Corney Litmann'ın hikâyesi dillere destan bir şekilde anlatılır. Tunuslu erkek arkadaşı Maduo Ellabib'le evli olan Litmann, bir söyleşide, "Teknik olarak futboldan anlamıyorum; zaten böylesi daha iyi. Belki bir oyuncunun karakter olarak St. Pauli'ye uyup uymadığını söyleyebilirim; fakat sportif kararları, teknik yöneticiler vermeli" demişti.

23 Haziran 2015 Salı

Tebrikler! ‘Inter City Firm ile tanıştınız'



İngiltere’de 80’li yıllardaki neo-nazi kültüründen etkilenmeyen nadir gruplardan olan Inter City Firm, West Ham United'a gönülden bağlarıyla bilinir. ICF'nin ezeli rakibi Millwall Bushwackers'la arasındaki ‘kanlı rekabet’ birçok film ve makaleye konu oldu.

Arzu Nur İzci


http://yurtgazetesi.com.tr/images/haberler/inter_city_firm_ile_tanistiniz_h90925_39d8b.jpg
1895 yılında Thames Ironworks F.C ismiyle tersane işçileri tarafından kurulan West Ham United, şu anki statları Upton Park'a taşındıktan sonra takım mahallenin ismi olan West Ham ismini alır. West Ham United ilk maçını rakip tersane işçilerinin kurduğu Millwall'a karşı yapar. Bu maç 10 bin kişinin önünde oynanır. O yıllarda iki komşu mahalle ve iki rakip şirketin sakin bir rekabeti içinde geçer West Ham-Millwall maçları. Daha sonra 'kanlı derbi' olarak gösterilen bu rekabetin artması 1920'de başlar. Maaşlarını alamayan tersane işçileri greve gider. İki rakip tersane şirketi çalışanları haklarını almak için el ele direnirler.


Millwall grevi bırakır 
Fakat bir grup gizliden gizliye grevi bıraktı ve tekrar işbaşı yaptı. Bu grup Millwall mahallesi çalışanlarında oluşan bir gruptu. Böylece 'kanlı rekabetin' fitili ateşlendi. İhanete uğradıklarını düşünen West Ham'lılar Millwall'lulara saldırılar düzenlemeye başladı. Bu saldırılara cevap veren Millwall çalışanları 1921 yılında West Ham'lı işçi bir genci döverek öldürmeleri bu maçların dünyanın en şiddetli mahalle şavaşı olmasına neden oldu. En çok deplasmana giden grup West Ham taraftarları daha sonra kendilerine deplasman deplasman gezdikleri için Inter City Firm adını verirler. Bu grup İngiltere'nin en çok deplasman yapan gruplarının başında gelir. Genelde trenle deplasmanlara giden West Ham'lılar, çıkardıkları kavgalarla gittikleri bölgenin korkulu rüyası olurlar.

*Inter City Firm'in en belirgin özelliklerinden biriyse ettikleri kavgadan sonra yerde yatanların üzerine bir kartvizit bırakırlar. Bu kartvizitin üzerinde ise 'Tebrikler ICF ile tanıştınız' yazıyor.


                                                                                 Filmlere konu oldu
 O dönemlerde Ada'da taraftar kültüründe baskın şekilde hissedilen neo-nazi skinhead (saçlarını kazıtan grup) ICF'yi etkilemedi. ICF ezeli rakipleri Millwall Bushwackers ve Leeds United York Shire Republic Army grupları gibi ırkçı değildir. Demir Leydi döneminde siyahi olan Cass Pennant'ı liderleri yaparlar. Politik ayrımcılığı sevmezler. Onlar, West Ham United sevgisinde bayraklaştırdıkları kaosa dayalı şiddetin peşindedirler. Inter City Firm ve liderleri Cass Pennant'ın hikayesi sinemaya da konu olmuştur. 2005 yılında West Ham United-Millwall taraftarları arasındaki rekabeti konu alan "Yeşil Sokak Holiganları" filmi Ada'nın bu asi çocuklarını konu etmiştir. Daha sonra 2008 yılında da ICF lideri Cass Pennant'ın hayatını konu alan "Cass" filmi vizyona girmiştir.

Roma'nın SOL tarafı!

 Serie A'nın güçlü takımlarından AS Roma'nın taraftar grubu Commande Ultra Curva Sud. Güney tribünü olarak bilinen Curva Sud'da maçları izleyen bu grup endüstriyel futbola olan karşı duruşlarıyla bilinir...

Arzu Nur İzci
Roma'nın SOL tarafı!

Sizler için hazırladığımız "Bir Dünya Taraftar" yazı dizisinin ilk durağı İtalya. İtalya'da bilindiği gibi futbol herşeyden önce gelir. Futbol hem tutku hem yaşam tarzı demektir. İtalya'nın başkenti Roma'nın iki büyük takımından biri AS Roma'nın taraftar grubu Commande Ultra Curva Sud ülkenin en ünlü gruplarından biridir. Sarı-kırmızı renklere gönül vermiş Roma Ultras, sol kimliği ve endüstriyel futbola olan karşı duruşlarıyla bilinir.

En büyük gruplardan biri 
Curva Sud yani Güney Tribünü, 1970'li yıllarda sadece küçük küçük gruplardan oluşuyordu. Koordinasyonsuzluktan yakınan 9 Ocak 1977 yılında küçük grupların birleşmesiyle oluşan Ultras Granata’yı örnek alan nFedayn, Squadre D'azione, Mods grupları 1996 yılında birleşerek Roma Ultras'ı kurdu. Birleşme sonucu daha koordinasyon halinde olan taraftarlar, İtalya'nın en büyük gruplarından birini kurmuş oldu.

Uzmanlık alanı Sopalı Pankart
 Roma'lı taraftarların uzmanlık alanı sopalı pankarttır. Roma Ultras grubu, Ocak ayında Lazio ile oynanan karşılaşmada başta Francesco Totti olmak üzere AS Roma tarihinde efsaneleşmiş futbolculardan oluşan sopalı pankartlar açarak tribün şovu yapmıştı. Karşılaşma 2-2'lik beraberlikle sonuçlandı.

Futbolcudan hesap sorma

AS Roma Ultras'a takımda oynayan futbolcular da çok saygı göstermektedir. Roma'da taraftar herşeyden önce gelir. Örneğin geride bıraktığımız sezon uzun bir aradan sonra Avrupa kupalarında mücadele eden Roma, UEFA Avrupa Ligi 3. turda ezeli rakiplerinden Fiorentina'ya 3-0 yenilerek kupaya veda etmişti. Maçın ardından tribünlerin protestolarına maruz kalan başta kaptan Totti ve De Rossi olmak üzere futbolcular taraftarlardan özür diledi. Futbolcular, ultras tribününe giderek bu durumu düzelteceklerine dair söz verdiler. Taraftara verdiği sözü tutan As Roma takımı sezonu 2. bitirerek tekrar Avrupa'da mücadele etme hakkın kazandı.



En büyük rakip Irriducibili
 Roma şehrinin iki büyük takımı AS Roma ve SS Lazio arasında oynanan derbiler dünyanın en büyük maçlarından biri olarak gösterilir. Bu derbilerde maçlardan çok tribünler arasındaki rekabet dikkat çeker. Başkent derbisi adı verilen bu maçlar genellikle karşılaşma öncesi Roma Olimpiyar Stadı çevresinde çıkan olaylar nedeniyle gündüz saatlerinde oynatılır. Lazio'nun taraftar grubu Irriducibili en az Commande Ultra Curva Sud kadar ün salmış bir gruptur. Irriducibili'nin anlamı 'Boyun eğmeyen, razı gelmeyen' anlamındadır.





Serie A'nın güçlü takımlarından AS Roma'nın taraftar grubu Commande Ultra Curva Sud. Güney tribünü olarak bilinen Curva Sud'da maçları izleyen bu grup endüstriyel futbola olan karşı duruşlarıyla bilinir.

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/spor/roma-nin-sol-tarafi-h90490.html
Serie A'nın güçlü takımlarından AS Roma'nın taraftar grubu Commande Ultra Curva Sud. Güney tribünü olarak bilinen Curva Sud'da maçları izleyen bu grup endüstriyel futbola olan karşı duruşlarıyla bilinir

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/spor/roma-nin-sol-tarafi-h90490.html
Serie A'nın güçlü takımlarından AS Roma'nın taraftar grubu Commande Ultra Curva Sud. Güney tribünü olarak bilinen Curva Sud'da maçları izleyen bu grup endüstriyel futbola olan karşı duruşlarıyla bilinir

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/spor/roma-nin-sol-tarafi-h90490.html
Serie A'nın güçlü takımlarından AS Roma'nın taraftar grubu Commande Ultra Curva Sud. Güney tribünü olarak bilinen Curva Sud'da maçları izleyen bu grup endüstriyel futbola olan karşı duruşlarıyla bilinir

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/spor/roma-nin-sol-tarafi-h90490.html

Serie A'nın güçlü takımlarından AS Roma'nın taraftar grubu Commande Ultra Curva Sud. Güney tribünü olarak bilinen Curva Sud'da maçları izleyen bu grup endüstriyel futbola olan karşı duruşlarıyla bilinir

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/spor/roma-nin-sol-tarafi-h90490.html

Islah edilemeyen mezarcılar: GROBARİ

Anlamını Sırpça 'mezarcılar'dan alan Sırbistan'ın en güçlü ekiplerinden Partizan'ın dur durak tanımayan taraftar grubu Grobari, tüm Balkanların en vahşi grubu olma ünvanına sahip...

http://yurtgazetesi.com.tr/images/haberler/mezar_kazicilar_yarin_yurt_ta_h90493_c6790.jpg 
Nazmiye Köseer

 Sırpça 'Mezarcılar' yani Grobari, Sırbistan’ın en köklü ve güçlü kulübü Partizan’ın şöhreti kulübünü aşmış taraftar grubunu sizler için incelemeye karar verdik. Grobari, Balkanlar da hatta tüm dünyada en vahşi taraftar grubudur. Sırp milliyetçisi ve koyu Ortodoks eğilimli taraftarlardan oluşan bu grup, Partizan’ın Sırbistan’la sorun yaşayan bir ülkenin herhangi bir takımıyla eşleşmesi durumunda bir anda provoke olmuş bir politize gruba dönüşebilir.

 Ezeli rakip Kızılyıldız
 Ezeli rakipleri Crvena Zvezda'dan (Kızıl Yıldız) ve taraftar gruplerı Delije'den ölümüne nefret ederler. Bu iki takımın bir araya geldiği maçlarda olayların yaşanmama gibi bir ihtimali yoktur. Delije yani Sırpça 'Delikanlı'ların da olayların çıkmasında katkısı hiç kanıksanamaz derecede büyüktür. Bu iki taraftar grubu tüm dünyada büyük korku yaratmaktadır.

Ortodoks Brothers
 Kardeş kulüpleri Yunanistan’dan PAOK’tur. Kendilerini “Orthodox Brothers” olarak nitelerler ancak onları Ortodoksluk dışında bağlayan asıl nokta her ikisinin de kendi renklerinin siyah-beyaz; ezeli rakiplerinin renklerininse kırmızı-beyaz ( Kızılyıldız ve Olympiakos) olmasıdır.

Türk ve müslüman düşmanı
 Grobari'nin aşırı derecede Türk ve müslüman düşmanı olduğu bilinmektedir. Sırbistan Ligi'nin müslüman takımı Fk Novi Pazar ile yaptıkları maçlarda birçok kez Türk bayrağı yakıp Hz. Muhammed'e hakaret ettikleri görülmüştür.




Tüm dünya onlardan korkuyor
  Grobari, adli sicili itibariyle tüm Balkanlar’ın hatta tüm Dünya’nın en agresif grubudur. Sırbistan’da Adalet Bakanlığı ve emniyet güçleri çeşitli sosyal entegrasyon politikaları üzerine konuşuyor. Ancak henüz herhangi bir rakip takım taraftarı olarak bu grubun mihmandarlığını yaptığı bir güruh içerisinde maç izlemek çok akıl işi gibi görünmüyor.

13 Haziran 2015 Cumartesi

Bakırköy'den Barcelona'ya

Nazmiye Köseer-

Ülkemizde spor basını herkesin bildiğini, herkesin gördüğünü yazıyor. Biz Yurt Gazetesi Spor Servisi olarak ülkemizin genç oyuncularına, genç yeteneklerine sayfalarımızda yer vermeyi seviyoruz. Bu nedenle Bakırköyspor'da forma giyen 12 yaşındaki Emre Caba için düştük Ferit Aysan Eğitim Tesisleri'nin yollarına... Genç yeteneğimiz Emre ve hocaları ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.... 2002 doğumlu Emre Caba için futbol büyük anlamlar ifade ediyor. 12 yaşındaki yıldız oyuncu "Doğduğumdan beri futbol oynuyorum. Futbol oynamayı çok seviyorum. İdmanlarda sevmediğim bir şey yok ama güçlenmek için bileklerime ağırlıklar takıyorum"

'3 yıldır Bakırköyspor'da forma giyiyor'
Emre Caba 3 yıldır Bakırköyspor alt yapısında forma giyiyor. Emre'nin bugünlere gelmesinde büyük emeği olan iki hocası Metin Zabınoğlu ve Yalçın Saral, Emre ile hiç ayrılmamışlar. Genç oyuncuyu nereye gitseler yanlarında götürmüşler. Emre'nin Barcelona alt yapısını kazanmasında, bu yaşında bu denli başarıya ulaşmasında hiç kuşkusuzYalçın ve Metin hocanın katkısı çok büyük. Emre'de her fırsatta hocalarını çok sevdiğini dile getiriyor.

'Forvet oynamayı seviyorum'
Emre'ye en çok hangi mevkiide oynamayı sevdiğini sorduğumda, o şirin yüzünde belirenn gülümsemesi ile 'forvet' cevabını verdi. "En çok forvet mevkiinde oynamayı seviyorum. Gol atmak çok güzel bir duygu"

'Seçmeler çok güzeldi'
 Emre'ye Barcelona seçmesindeki süreci sorduğumuzda büyük bir sevinçle bize seçmeleri anlattı. "Dayım (Memduh Caba) beni seçmelere götürdü. Barcelona Avea ile bir anlaşma yapmıştı, ben de o seçmelere kaydoldum. Orada hocalar bize nasıl top sürmemiz gerektiğini, nasıl pas ve şut atmamız gerektiğini gösterdi. Seçildiğimi duyduğumda çok mutlu oldum. İnşallah çok başarılı olurum"

'Top sürüşüm Messi'ye benziyor'
Emre, oyun sitilini benzettikleri ismin ise Messi olduğunu söyledi. Emre, “Top sürüşüm Messi’ye benziyor. Ben de bir Messi olacağıma inanıyorum”

'Ailem hep destekliyor, en çok annem'
Emre ailesinin kendisine sürekli destek olduğunu ifade etti. Genç yıldızımız "Ailem beni hep destekliyor ama en çok annem (Yeter Caba)... Annem beni hep izliyor, çalışmalarıma geliyor"

'Neymar'ı çok seviyorum'
Emre'ye en çok sevdiği futbolcunun kim olduğunu sorduğumuzda ise son dönemlerin yıldız futbolcusu Neymar Jr cevabını aldık. Emre "En çok Neymar'ı seviyorum. Zaten oyun oynadığım zamanda hep Barcelona'yı ve Neymar'ı seçiyorum, saç stiline hayranım"

"Barcelona'da oynamak hayalim"
Her gün çok çalıştığını vurgulayan Emre, "300 kişinin içinden ilk 25'e seçildim ve kendimi gösterdim. Hayalim Barcelona’da oynamak. İnşallah bu hayalimi gerçekleştireceğim" ifadelerini kullandı.

Emre'nin farkı ahlaklı olması
Emre'nin bu başarısında hiç kuşkusuz büyük rolü olan Metin Zabınoğlu ve Yalçın Saral, oyuncuyu diğer futbolculardan ayıran özelllliğinin çok ahlaklı ve efendi oluşu olduğunu vurduladı. Zabınoğlu, "Emre inanılmaz saygılı, efendi bir çocuk. Ahlaki açıdan her türlü donanıma sahip. Bu da onu başarılı kıldı. Saha içindeki performasnını anlatan hocası Yalçın Saral "Emre saha içinde çok aktif ve yetenekli. Oldukça başarılı bir oyuncu" dedi.  

Yetenekler imkansızlıkla yok oluyor
Bakırköyspor antrenörleri Metin Zabınoğlu ve Yalçın Saral, Emre gibi birçok oyuncularının olduğunu ancak bir sürü sebep dolayısı ile bu yeteneklerin birer birer kaybolduğunu söyledi. Zabınoğlu "Bize bir sürü yetenekli çocuk geliyor. Ancak ülkemizde spor alanında o kadar sorun var ki... Yetersiz tesisleşme, ailelerin çocukları başarı endeksli spora yönlendirmesi... Bir çok sebep sayabiliriz... Çocuklar idmanlara aç geliyorlar, aileler bir poğaça ile idmana gönderdikleri çocuklarından başarı bekliyorlar" diye konuştu.  

Masallar gerçektir


Arzu Nur İzci-1940-1945 arasında Alman Nazisi bilindiği üzere o döneme yahudilere ve siyahilere yaptığı işkencelerle damga vurmuştur. Alman nazilerinin elinden kurtulan bir grup Afrikalı, İngiltere'ye kaçar. Tek varlıkları üzerlerindeki kıyafetler olan göçmenler, İngiltere'de de aradığını bulamayınca İtalya'ya gider. İtalya'nın Gioia Tauro ovasında küçük bir çadır kent kuran göçmenler yaşamlarını çok zor şartlarda sürdürüyor. 
Papaz Don Roberto Meduri

 Futbolla hayata tutundular 

Fakirlik ve yokluk içinde yaşayan Afrikalı göçmenler en büyük tutkuları olan futbola tutundular. Bölgenin papazı Don Roberto Meduri'nin yardımlarıyla 2013 yılında kurulan Koa Bosco amatör lig olan Calabria Bölgesel Lig'de 3. kategoride mücadele ediyordu. Irkçılığın had safhada olduğu İtalya'da da tabii ki hoşgörüyle karşılanmadılar. Sürekli kötü tezahüratlara maruz kalan Afrikalı göçmenler, papaz Meduri'nin desteğiyle kuruluşlarından bir sene sonra şampiyonluğa ulaşarak 2. kategoriye yükseldi. Meduri takımdaki her futbolcuya bir çift ayakkabı vererek takıma hem maddi hem de manevi yardımlar yaptı.
Koa Bosco'lu futbolcular Nedved'le birlikte Juventus Müzesi'nde

Nedved ve Conte'den destek 

Papaz Don Roberto Meduri, Koa Bosco'ya destek için İtalyan futbolunun iki önemli ismi Pavel Nedved ve Antonio Conte'den destek istedi. İki efsane isim de papazın bu teklifini kabul etti. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen futbola tutunarak yaşamlarını güzelleştiren göçmenler şampiyonluğu günlerce kutladı. 'Masallar gerçektir' Hafta içi tarlada çalışıp hafta sonu sahada top koşturan Koa Bosco'lu futbolcuların şampiyonluk kutlamalarına Senato Başkanı Piero Grasso da katıldı. Koa Bosco takımı Grasso'ya teşekkür plaketi verdi. Kutlamalarda açıklamalarda bulunan Koa Bosco Teknik Direktörü Domenico Mammoliti tek bir cümleyle başarılarını özetledi: Masallar gerçektir.
1940-1945 arasında Alman Nazisi bilindiği üzere o döneme yahudilere ve siyahilere yaptığı işkencelerle damga vurmuştur. Alman nazilerinin elinden kurtulan bir grup Afrikalı, İngiltere'ye kaçar. Tek varlıkları üzerlerindeki kıyafetler olan göçmenler, İngiltere'de de aradığını bulamayınca İtalya'ya gider. İtalya'nın Gioia Tauro ovasında küçük bir çadır kent kuran göçmenler yaşamlarını çok zor şartlarda sürdürüyor. Futbolla hayata tutundular Fakirlik ve yokluk içinde yaşayan Afrikalı göçmenler en büyük tutkuları olan futbola tutundular. Bölgenin papazı Don Roberto Meduri'nin yardımlarıyla 2013 yılında kurulan Koa Bosco amatör lig olan Calabria Bölgesel Lig'de 3. kategoride mücadele ediyordu. Irkçılığın had safhada olduğu İtalya'da da tabii ki hoşgörüyle karşılanmadılar. Sürekli kötü tezahüratlara maruz kalan Afrikalı göçmenler, papaz Meduri'nin desteğiyle kuruluşlarından bir sene sonra şampiyonluğa ulaşarak 2. kategoriye yükseldi. Meduri takımdaki her futbolcuya bir çift ayakkabı vererek takıma hem maddi hem de manevi yardımlar yaptı. Nedved ve Conte'den destek Papaz Don Roberto Meduri, Koa Bosco'ya destek için İtalyan futbolunun iki önemli ismi Pavel Nedved ve Antonio Conte'den destek istedi. İki efsane isim de papazın bu teklifini kabul etti. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen futbola tutunarak yaşamlarını güzelleştiren göçmenler şampiyonluğu günlerce kutladı. 'Masallar gerçektir' Hafta içi tarlada çalışıp hafta sonu sahada top koşturan Koa Bosco'lu futbolcuların şampiyonluk kutlamalarına Senato Başkanı Piero Grasso da katıldı. Koa Bosco takımı Grasso'ya teşekkür plaketi verdi. Kutlamalarda açıklamalarda bulunan Koa Bosco Teknik Direktörü Domenico Mammoliti tek bir cümleyle başarılarını özetledi: Masallar gerçektir.

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/genel/bir-futbol-masali-ama-masallar-gercektir-h87862.html
1940-1945 arasında Alman Nazisi bilindiği üzere o döneme yahudilere ve siyahilere yaptığı işkencelerle damga vurmuştur. Alman nazilerinin elinden kurtulan bir grup Afrikalı, İngiltere'ye kaçar. Tek varlıkları üzerlerindeki kıyafetler olan göçmenler, İngiltere'de de aradığını bulamayınca İtalya'ya gider. İtalya'nın Gioia Tauro ovasında küçük bir çadır kent kuran göçmenler yaşamlarını çok zor şartlarda sürdürüyor. Futbolla hayata tutundular Fakirlik ve yokluk içinde yaşayan Afrikalı göçmenler en büyük tutkuları olan futbola tutundular. Bölgenin papazı Don Roberto Meduri'nin yardımlarıyla 2013 yılında kurulan Koa Bosco amatör lig olan Calabria Bölgesel Lig'de 3. kategoride mücadele ediyordu. Irkçılığın had safhada olduğu İtalya'da da tabii ki hoşgörüyle karşılanmadılar. Sürekli kötü tezahüratlara maruz kalan Afrikalı göçmenler, papaz Meduri'nin desteğiyle kuruluşlarından bir sene sonra şampiyonluğa ulaşarak 2. kategoriye yükseldi. Meduri takımdaki her futbolcuya bir çift ayakkabı vererek takıma hem maddi hem de manevi yardımlar yaptı. Nedved ve Conte'den destek Papaz Don Roberto Meduri, Koa Bosco'ya destek için İtalyan futbolunun iki önemli ismi Pavel Nedved ve Antonio Conte'den destek istedi. İki efsane isim de papazın bu teklifini kabul etti. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen futbola tutunarak yaşamlarını güzelleştiren göçmenler şampiyonluğu günlerce kutladı. 'Masallar gerçektir' Hafta içi tarlada çalışıp hafta sonu sahada top koşturan Koa Bosco'lu futbolcuların şampiyonluk kutlamalarına Senato Başkanı Piero Grasso da katıldı. Koa Bosco takımı Grasso'ya teşekkür plaketi verdi. Kutlamalarda açıklamalarda bulunan Koa Bosco Teknik Direktörü Domenico Mammoliti tek bir cümleyle başarılarını özetledi: Masallar gerçektir.

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/genel/bir-futbol-masali-ama-masallar-gercektir-h87862.html
1940-1945 arasında Alman Nazisi bilindiği üzere o döneme yahudilere ve siyahilere yaptığı işkencelerle damga vurmuştur. Alman nazilerinin elinden kurtulan bir grup Afrikalı, İngiltere'ye kaçar. Tek varlıkları üzerlerindeki kıyafetler olan göçmenler, İngiltere'de de aradığını bulamayınca İtalya'ya gider. İtalya'nın Gioia Tauro ovasında küçük bir çadır kent kuran göçmenler yaşamlarını çok zor şartlarda sürdürüyor. Futbolla hayata tutundular Fakirlik ve yokluk içinde yaşayan Afrikalı göçmenler en büyük tutkuları olan futbola tutundular. Bölgenin papazı Don Roberto Meduri'nin yardımlarıyla 2013 yılında kurulan Koa Bosco amatör lig olan Calabria Bölgesel Lig'de 3. kategoride mücadele ediyordu. Irkçılığın had safhada olduğu İtalya'da da tabii ki hoşgörüyle karşılanmadılar. Sürekli kötü tezahüratlara maruz kalan Afrikalı göçmenler, papaz Meduri'nin desteğiyle kuruluşlarından bir sene sonra şampiyonluğa ulaşarak 2. kategoriye yükseldi. Meduri takımdaki her futbolcuya bir çift ayakkabı vererek takıma hem maddi hem de manevi yardımlar yaptı. Nedved ve Conte'den destek Papaz Don Roberto Meduri, Koa Bosco'ya destek için İtalyan futbolunun iki önemli ismi Pavel Nedved ve Antonio Conte'den destek istedi. İki efsane isim de papazın bu teklifini kabul etti. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen futbola tutunarak yaşamlarını güzelleştiren göçmenler şampiyonluğu günlerce kutladı. 'Masallar gerçektir' Hafta içi tarlada çalışıp hafta sonu sahada top koşturan Koa Bosco'lu futbolcuların şampiyonluk kutlamalarına Senato Başkanı Piero Grasso da katıldı. Koa Bosco takımı Grasso'ya teşekkür plaketi verdi. Kutlamalarda açıklamalarda bulunan Koa Bosco Teknik Direktörü Domenico Mammoliti tek bir cümleyle başarılarını özetledi: Masallar gerçektir.

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/genel/bir-futbol-masali-ama-masallar-gercektir-h87862.html
1940-1945 arasında Alman Nazisi bilindiği üzere o döneme yahudilere ve siyahilere yaptığı işkencelerle damga vurmuştur. Alman nazilerinin elinden kurtulan bir grup Afrikalı, İngiltere'ye kaçar. Tek varlıkları üzerlerindeki kıyafetler olan göçmenler, İngiltere'de de aradığını bulamayınca İtalya'ya gider. İtalya'nın Gioia Tauro ovasında küçük bir çadır kent kuran göçmenler yaşamlarını çok zor şartlarda sürdürüyor. Futbolla hayata tutundular Fakirlik ve yokluk içinde yaşayan Afrikalı göçmenler en büyük tutkuları olan futbola tutundular. Bölgenin papazı Don Roberto Meduri'nin yardımlarıyla 2013 yılında kurulan Koa Bosco amatör lig olan Calabria Bölgesel Lig'de 3. kategoride mücadele ediyordu. Irkçılığın had safhada olduğu İtalya'da da tabii ki hoşgörüyle karşılanmadılar. Sürekli kötü tezahüratlara maruz kalan Afrikalı göçmenler, papaz Meduri'nin desteğiyle kuruluşlarından bir sene sonra şampiyonluğa ulaşarak 2. kategoriye yükseldi. Meduri takımdaki her futbolcuya bir çift ayakkabı vererek takıma hem maddi hem de manevi yardımlar yaptı. Nedved ve Conte'den destek Papaz Don Roberto Meduri, Koa Bosco'ya destek için İtalyan futbolunun iki önemli ismi Pavel Nedved ve Antonio Conte'den destek istedi. İki efsane isim de papazın bu teklifini kabul etti. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen futbola tutunarak yaşamlarını güzelleştiren göçmenler şampiyonluğu günlerce kutladı. 'Masallar gerçektir' Hafta içi tarlada çalışıp hafta sonu sahada top koşturan Koa Bosco'lu futbolcuların şampiyonluk kutlamalarına Senato Başkanı Piero Grasso da katıldı. Koa Bosco takımı Grasso'ya teşekkür plaketi verdi. Kutlamalarda açıklamalarda bulunan Koa Bosco Teknik Direktörü Domenico Mammoliti tek bir cümleyle başarılarını özetledi: Masallar gerçektir.

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/genel/bir-futbol-masali-ama-masallar-gercektir-h87862.html
1940-1945 arasında Alman Nazisi bilindiği üzere o döneme yahudilere ve siyahilere yaptığı işkencelerle damga vurmuştur. Alman nazilerinin elinden kurtulan bir grup Afrikalı, İngiltere'ye kaçar. Tek varlıkları üzerlerindeki kıyafetler olan göçmenler, İngiltere'de de aradığını bulamayınca İtalya'ya gider. İtalya'nın Gioia Tauro ovasında küçük bir çadır kent kuran göçmenler yaşamlarını çok zor şartlarda sürdürüyor. Futbolla hayata tutundular Fakirlik ve yokluk içinde yaşayan Afrikalı göçmenler en büyük tutkuları olan futbola tutundular. Bölgenin papazı Don Roberto Meduri'nin yardımlarıyla 2013 yılında kurulan Koa Bosco amatör lig olan Calabria Bölgesel Lig'de 3. kategoride mücadele ediyordu. Irkçılığın had safhada olduğu İtalya'da da tabii ki hoşgörüyle karşılanmadılar. Sürekli kötü tezahüratlara maruz kalan Afrikalı göçmenler, papaz Meduri'nin desteğiyle kuruluşlarından bir sene sonra şampiyonluğa ulaşarak 2. kategoriye yükseldi. Meduri takımdaki her futbolcuya bir çift ayakkabı vererek takıma hem maddi hem de manevi yardımlar yaptı. Nedved ve Conte'den destek Papaz Don Roberto Meduri, Koa Bosco'ya destek için İtalyan futbolunun iki önemli ismi Pavel Nedved ve Antonio Conte'den destek istedi. İki efsane isim de papazın bu teklifini kabul etti. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen futbola tutunarak yaşamlarını güzelleştiren göçmenler şampiyonluğu günlerce kutladı. 'Masallar gerçektir' Hafta içi tarlada çalışıp hafta sonu sahada top koşturan Koa Bosco'lu futbolcuların şampiyonluk kutlamalarına Senato Başkanı Piero Grasso da katıldı. Koa Bosco takımı Grasso'ya teşekkür plaketi verdi. Kutlamalarda açıklamalarda bulunan Koa Bosco Teknik Direktörü Domenico Mammoliti tek bir cümleyle başarılarını özetledi: Masallar gerçektir.

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/genel/bir-futbol-masali-ama-masallar-gercektir-h87862.html