Cumhuriyet'in ilanından önce Türk Milli Takımı; Nedim Kaleci (Altınordu) , Hasan Kamil Sporel (Fenerbahçe) , Cafer Çağatay (Fenerbahçe) , İsmet Uluğ (Fenerbahçe) , Nihat Bekdik (Galatasaray) , Baron Feyzi (Altınordu) , Emin (Altınordu) , Alaeddin Baydar (Fenerbahçe) , Zeki Rıza Sporel (Fenerbahçe) , Sabih Arca (Fenerbahçe) , Bedri Gürsoy (Fenerbahçe) kadrosuyla ilk maçını 2 Temmuz 1922 Pazar günü İngiltere ile oynamıştır ve İngilizleri 4-0 yenmiştir.
 |
ŞANLI GENÇLERİMİZ VAROLSUNLAR!
-
Milli Türk Takımının Kahır Galebesi
-
Milli İstanbul Takımının Evvelki Gün Şehrimizde İngiliz Futbolunun En İyi Oyuncularından Murekkeb Muhtelit Takımı Sıfıra Karşı 4 Sayı ile Mağlup Etmiştir.
-
Evvelki Günkü Futbol Müsabakasının Kahrtaman Galipleri
İlk Futbol Takımımız

Soldan Sağa :Sağiç Muhacim Alaaddin Bey,Orta Muhacim Zeki Bey,Soliç Muhacim Şükrü Bey,Solaçık Muhacim Sabih Bey

Soldan Sağa: Sağmuavin Ekrem Bey,Ortamuavin İsmet Bey, Solmuavin Refik Bey,Sağaçık Muhacim Emin Bey

Soldan Sağa: Sağ Mudafii Hasan Kemal Bey, Kaleci Nedim Bey, Sol Müdafii Cafer Bey
Sağ muavinliğe ve sol açıklığa seçilmiş olan Galatasaray'dan Nihat ve Sadi Beyler ,rahatsız oldukları için yerlerine diğer iki oyuncumuz ikame etmişti. Milli takımımıza hasım olarak meydana çıkan İngiliz takımı sıfıra karşı dört sayı ile mağlup oldu. İngiliz Milli Takımı'nda İngiltere'de şampiyonluk müsabakalarına iştirak etmiş İrlandalı kuvvetli futbolcular vardı. Futbol,atletizm müsabakaları esnasında tertipsizlikten fazla vakit geçirildiği için ancak sekizde başlanabildi. Oyun Zeki Beyin yanındaki arkadaşına verdiği küçük pasla başladı. Şimdi takımlar meydana çıktığı vakit heyecan içinde bağrışan seyirci, kitlelerine çok asabi bir sessizlik çökmüştü. Herkesin simasında daima oyunun neticesini düşünen bir üzüntü vardı. Hasım takım,ilk dakikada akınlar yaparak bu üzüntünün çok haklı olduğunu gösteriyordu. Birkaç dakika sonra oyuncularımızın gayretiyle top hasmın tarafına geçti.O vakit seyircilerin hararetli teşvik avezeleri başladı. Asabiyet içinde çırpınan bütün kalpler,yalnız bir şey temenni ediyordu: Yalnız bir sayı yapabilsek.Oyun başlayalı henüz 10 dakika geçmişti ki bu arzu gerçekleşti. Refik Bey, hasmın ta muavin hattında bastığı topa el dokundurma hatasına müteakip Hakem Galatasaray'dan Yusuf Ziya Bey'in verdiği serbest vuruş üzerine topu çok ustalıklı bir surette hasmının kalesinin sağ köşesinde ve kalecinin parmaklarına dokundurarak geçirmiş ve birinci sayıyı yapmıştı. O vakit bütün sahayı dolduran Türkler (Gol!) diye bağırıştılar ve derin bir nefis aldılar. Bu sayı Türklerin asabiyetini hasım tarafa,İngiliz ve Rum seyirciler geçirmişti. Bu ilk sayıdan sonra oyun daha büyük bir şiddet aldı. Hasmın muhacim hattı çok ahenkli ve arkasında da çok tehlikeli akınlar yapıyor kalemize kuvvetli havaleler gönderiyorlardı. Fakat bütün bunlar müdafilerimizin ve çok kıymetli kalecimiz Nedim Bey'in mukabeleleri ile daima neticesiz kalıyordu. Top bazı bizim kaleye giderek,bazı onların kalesine uzanarak her iki taraf içinde tehlikeli vaziyetler alırken ve oyun bu seyrini takip ederken Zeki uzak bir mesafeden önündeki açıklıktan istifade ederek şayanı hayret bir suretle kaleye giren top Türk Milli Takımı hesabına ikici sayıyı kaydetti. Artık feslerini havaya atarak bağrışan Türk seyircilerin memnuniyetine payan yoktu. Oyunun ikinci devresi de her iki tarafın mütemadi didişmesi hasebiyle yorgun olmasına rağmen aynı şeyi muhafaza ediyor ve bilhassa artık Türklerin önünde mağlup duruma düşmüş olan hasım takım vaziyetini tamir için fevkalade gayret ettikleri,çırpındıkları müşahede ediliyordu. Halbuki bilakis oyuncularımız artık gerek yaptıkları,sayılar ve gerek oyunda aldıkları vaziyetle karşılarındaki takıma karşı tamamen faik bir vaziyette idiler. Ayağındaki topu gol olacağına epeyce kestirememek, kaleye atmamak ve daha iyi vaziyette bulunan arkadaşına vermek adetinde bulunan Zeki Bey bir defa ayağına geçen topu sürerek müsait bir vaziyete düştükten sonra hasım kalesine bir havale daha gönderdi ve top kalecinin sağ kolunun üzerinden içeri girerek Milli takıma üçüncü sayıyı kazandırdı. Biraz sonra bu kıymetli orta akıncımız dördüncü sayıyı da yaptı. |
Kaynak: Baki Sarısakal www.belgeler.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder